
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun uygulama kapsamı nedir?
6331 sayılı Kanun,
kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır
Fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerlerindekiler hariç Türk Silahlı Kuvvetleri, genel kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının faaliyetleri, afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetleri, ev hizmetleri, çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar ve hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında, iyileştirme kapsamında yapılan iş yurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme faaliyetlerinde çalışanlar anılan düzenleme kapsamında değildir.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında işyerinde İSG profesyonellerinin görevlendirilmesi ne zaman yürürlüğe girecektir?
18/6/2017 tarihli ve 7033 sayılı Kanun ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun yürürlüğe ilişkin 38 inci maddesi;
“MADDE 38 – (1) Bu Kanunun;
a) (Değişik: 12/7/2013-6495/56 md.) 6 ve 7 nci maddeleri;
1) 4857 sayılı İş Kanununun mülga 81 inci maddesi kapsamında çalışanlar hariç kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1/7/2020 tarihinde, (1) (2)
2) 50’den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1/1/2014 tarihinde,
3) Diğer işyerleri için yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra,
b) 9, 31, 33, 34, 35, 36 ve 38 inci maddeleri ile geçici 4, geçici 5, geçici 6, geçici 7 ve geçici 8 inci maddeleri yayımı tarihinde,
c) Diğer maddeleri yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra,
yürürlüğe girer.” şeklinde düzenlenmiştir.
Buna göre, 50’den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan özel sektöre ait işyerlerinde Kanun’un 6 ve 7. maddeleri yürürlüğe girmiştir. 50’den az çalışanı olan az tehlikeli sınıfta yer alan özel sektöre ait işyerlerinde ise anılan maddeler 1/7/2020 tarihinde yürürlüğe girecektir.
Ayrıca anılan maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin 1 numaralı alt bendi; “Bu Kanunun; 4857 sayılı İş Kanunu’nun mülga 81 inci maddesi kapsamında çalışanlar hariç kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1/7/2020 tarihinde yürürlüğe girer.” şeklinde değiştirilmiştir.
Söz konusu değişiklik 4857 sayılı İş Kanunu’nun mülga 81’inci maddesi kapsamında 50’den az çalışanın bulunduğu kamu kurumlarını kapsamakta olup bu işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirilmesi ile ilgili hükümlerin 1/7/2020 tarihinde yürürlüğe girmesine yöneliktir. Bununla birlikte meri Kanunun işyerinde risk değerlendirmesi yapılması, çalışanların İSG eğitimlerinin verilmesi, acil durum planlarının hazırlanması ve tatbikatların yapılması, sağlık gözetimi vs. diğer hükümleri yürürlükte olup işveren yükümlülüğü tüm işyerleri için devam etmektedir.
Son Düzenleme ile;
28 Temmuz 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan Dijital Mecralar Komisyonu Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun “20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 38 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan “1/7/2020” ibaresi “31/12/2023” şeklinde değiştirilmiştir.”
Buna göre 50’den az çalışanı olan az tehlikeli işyerleri ile kamuya ait işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirme yükümlülüğü 2024 yılına ertelendi. Değişiklik ile iş güvenliği uzmanlarının bir üst sınıfa bakma izni de aynı tarihe uzatıldı.
İşyerindeki çırak ve stajyerler de Kanun kapsamında mıdır?
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanmaktadır. Söz konusu Kanun ile çırak ve stajyerlerin kapsama dâhil edilerek mesleki risklerden korunmaları ve sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmaları güvence altına alınmıştır.
Dolayısıyla diğer çalışanlar gibi çırak ve stajyerler için de işverenin 6331 sayılı Kanun kapsamında yükümlülükleri söz konusudur. Örneğin İSG hizmet alımında çalışan sayısına dahil edilmesi zorunlu olmayan çırak ve stajyerlere de iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri verilmelidir. Bu yükümlülükler, bu kişilerin mesleki eğitim görecekleri işyerlerinin işverenleri tarafından sağlanmalıdır.
İSG profesyonellerinin (işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı, diğer sağlık personeli) yetkileri nelerdir?
şverene iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda rehberlik ve danışmanlık yapmak üzere görevlendirilen işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı, görev aldığı işyerinde göreviyle ilgili mevzuat ve teknik gelişmeleri göz önünde bulundurarak iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eksiklik ve aksaklıkları, tedbir ve tavsiyeleri belirler ve işverene yazılı olarak bildirir.
Eksiklik ve aksaklıkların düzeltilmesinden, tedbir ve tavsiyelerin yerine getirilmesinden işveren sorumludur.
Bildirilen eksiklik ve aksaklıkların acil durdurmayı gerektirmesi veya yangın, patlama, göçme, kimyasal sızıntı ve benzeri acil ve hayati tehlike arz etmesi, meslek hastalığına sebep olabilecek ortamların bulunmasına rağmen işveren tarafından gerekli tedbirlerin alınmaması hâlinde, bu durum işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanınca, Bakanlığın yetkili birimine, varsa yetkili sendika temsilcisine, yoksa çalışan temsilcisine bildirilir.
İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının hak ve yetkileri, görevlerini yerine getirmeleri nedeniyle kısıtlanamaz. Bu kişiler, görevlerini mesleğin gerektirdiği etik ilkeler ve mesleki bağımsızlık içerisinde yürütür.
Kamu kurumlarında İSG Profesyonellerine ödenecek ücretler nasıl belirlenir?
İSG profesyonellerinin görevlendirilmesine ilişkin yükümlülüğün yürürlüğe girmiş olduğu İdarelerde;
6331 sayılı Kanunun 8 inci maddesi yedinci fıkrasında yer alan “Kamu kurum ve kuruluşlarında ilgili mevzuata göre çalıştırılan işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanı olma niteliğini haiz personel, gerekli belgeye sahip olmaları şartıyla asli görevlerinin yanında, belirlenen çalışma süresine riayet ederek çalışmakta oldukları kurumda veya ilgili personelin muvafakati ve üst yöneticinin onayı ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görevlendirilebilir. Bu şekilde görevlendirilecek personele, görev yaptığı her saat için (200) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı tutarında ilave ödeme, hizmet alan kurum tarafından yapılır. Bu ödemeden damga vergisi hariç herhangi bir kesinti yapılmaz. Bu durumdaki görevlendirmeye ilişkin ilave ödemelerde, günlük mesai saatlerine bağlı kalmak kaydıyla, aylık toplam seksen saatten fazla olan görevlendirmeler dikkate alınmaz.” hükmüne binaen Devlet Personel Başkanlığından alınan görüşe göre iş güvenliği uzmanı olma niteliğine haiz personele, asli görevinin yanında çalışmakta oldukları kurumda veya diğer kurumlarda iş güvenliği uzmanlığının ikinci görev olarak verilebileceği ve bu şekilde ikinci bir görev verilen personele ilave ücret ödenmesi mümkündür.
Devlet memuru olup iş güvenliği uzmanı niteliğine haiz kişiler özel sektörde gelir getirici bir faaliyette bulunamaz. Ancak 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 12’nci maddesinde yapılan düzenlemeye göre kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmakta olan ve yöneticilik görevi bulunmayan tabipler ile aile hekimleri kurum ve kuruluşlarındaki çalışma saatleri dışında ve kurumlarının izniyle aylık otuz saati geçmemek üzere iş yeri hekimliği yapabilir.
Kamu kurumlarında İSG kurulu nasıl oluşturulur?
18/01/2013 tarihli ve 28532 sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmelik uyarınca işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurulması hususundaki yükümlülük elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı işyerlerini kapsar. Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu hâllerde; asıl işveren ve alt işverenin çalışan sayıları ayrı ayrı elli ve daha fazla ise asıl işveren ve alt işveren ayrı ayrı kurul kurar. Alt işverenin çalışan sayısı elli ve daha fazla, asıl işverenin çalışan sayısı ellinin altında ise işyerinde kurul alt işverence oluşturulur. Asıl işveren ve alt işverenin çalışan sayıları ayrı ayrı ellinin altında ve toplam çalışan sayısı elliden fazla bulunduğu durumlarda ise koordinasyon asıl işverence yapılmak kaydıyla, asıl işveren ve alt işveren tarafından birlikte bir kurul oluşturulur. İşverenlerden birinin kurul kurma yükümlülüğü bulunması hâlinde; yükümlü bulunmayan işveren, diğer işverence kurulan kurula işbirliği ve koordinasyonu sağlamak üzere vekâleten yetkili bir temsilci atar.
Yüksekte çalışma eğitimi verebilmek için herhangi bir sertifikaya sahip olmak gerekir mi?
Yüksekte çalışma eğitimi mesleki eğitim kapsamında verilmesi gereken bir eğitim olmayıp işin gereği olarak yüksekte çalışılması gereken inşaat, depoculuk vb. işlerde fiili olarak çalışanlara özel olarak verilmesi gereken bir eğitimdir.
05/10/2013 tarihli ve 28786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinin Ek-4 bölümünün “Yüksekte Çalışma” Başlığı altındaki 2 nci maddesinin (g) bendinde “Bu alanlarda çalışanlara yüksekte çalışmayla ilgili tehlike ve riskler konusunda bilgilendirme yapılarak gerekli eğitim verilir.” hükmü yer almaktadır. Bununla birlikte 15/05/2013 tarihli ve 28648 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, çalışanların özellikle yapacağı iş ve işyerine özgü riskler ile korunma tedbirlerini içeren konularda öncelikli olarak eğitilmesini hüküm altına almakta ve işle ilgili bilgi, tutum ve davranışlarında iş sağlığı ve güvenliği açısından olumlu değişikliğe neden olacak bir eğitim almasını hedeflemektedir. Ayrıca söz konusu Yönetmelikte bu eğitimlerin kimler tarafından verilebileceği de belirtilmekte olup eğitim vereceği konulara göre uzmanlık alanları da dikkate alınmak koşuluyla işyerinde görevlendirilmiş iş güvenliği uzmanlarının da bu eğitimi verebileceği yer almaktadır.
Bu doğrultuda, yüksekte çalışma eğitimi verilebilmesi için “yüksekte çalışma eğitici sertifikası” ve benzeri sertifikaya sahip olma şartı yoktur. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile mevzuatımıza kazandırılan proaktif yaklaşım gereği bu eğitimi verebilecek kişilerin belirli nitelikler belirlenerek kısıtlanmasına gidilmemiş olup yeterli bilgi düzeyine sahip kişilerin bu eğitimi verebilmeleri ve neticesinde çıkabilecek sorumlulukları üstlenebilmeleri yönünde düzenlemeye gidilmiştir. Sonuç olarak bu konuya ilişkin yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar yukarıda belirtilen prensipler doğrultusunda bu eğitimlerin işyerinde görevli olan iş güvenliği uzmanı veya işyeri hekimi tarafından verilebilmesi mümkün görülmektedir. Ayrıca yeterli uzmanlık ve yetkinliğe sahip olan kişi, kurum veya kuruluşlardan da bu eğitimin çalışanlara sağlanabileceği düşünülmektedir. Mevzuatta eğitimlerin tekrarlanma sıklığı ile ilgili bir hüküm olmayıp çalışanların İSG Eğitimleri Yönetmeliği hükümleri saklı kalmak kaydı ile uygun aralıklarla tekrarlanması uygun olacaktır.
İş güvenliği uzmanı, İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelik kapsamında destek elemanına verilmesi gereken yangın eğitimini verebilir mi?
Yangın eğitimi mesleki eğitim kapsamında verilmesi gereken bir eğitim olmayıp bütün işyerlerinde işin gereği verilmesi gereken bir eğitimdir. İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelik kapsamında arama, kurtarma, tahliye ve yangınla mücadele eğitimleri için çalışanlara kimin tarafından eğitim verileceğine dair bir husus belirtilmemektedir. Bu doğrultuda işyeri bünyesinde iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi veya başka bir çalışanının yeterli bilgi ve donanımı olması durumunda bu kişilerin eğitim verebilmesi, ayrıca bu eğitimin AFAD veya itfaiye gibi kuruluşlardan da alınabilmesi mümkündür.